Statü belirleme değerlendirmesi nedir?

Statü belirleme değerlendirmesi, Türkiye’de koruma (sığınma) talep eden yabancıların koruma taleplerinin Göç İdaresi Başkanlığı ya da İl Göç İdaresi Müdürlükleri tarafından bireysel olarak incelenmesi anlamına gelmektedir. Bu inceleme, kayıt ve mülakat aşamalarında başvurucunun göç makamlarıyla paylaştığı bütün bilgi ve belgelerin ve kişinin menşe ülkesine dair objektif ve güvenilir kabul edilen raporların bir arada değerlendirilmesi yoluyla gerçekleştirilir. Bu değerlendirme esnasında göç makamları, başvurucunun zulüm görme korkusuna dair iddialarının inandırıcılığını ve haklılığını inceler. Başvurucunun koruma talebi inandırıcı ve haklı (mesnetli) bulunursa 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (YUKK) ilgili maddeleri uyarınca kişi mülteci, şartlı mülteci ya da ikincil koruma statü sahibi olarak tanınır. Başvurucunun koruma talebi inandırıcı ve haklı bulunmazsa kişinin uluslararası koruma talebi reddedilir, kişi dilerse ilgili idari ve/ya yargısal itiraz yollarına başvurabilir.

Statü belirleme mülakatı nedir?

Statü belirleme mülakatı, Türkiye’de Göç İdaresi Başkanlığı’na veya Göç İdaresi İl Müdürlüklerine uluslararası koruma (sığınma) başvurusu yapan yabancılarla gerçekleştirilen mülakattır. Bu mülakatta, başvuru sahibinin, menşe ülkesinden neden ayrıldığı ve ülkesine geri dönmekten neden korktuğuna ilişkin sorulan sorulara detaylı ve tutarlı yanıtlar vermesi, iddialarını destekleyici belgeler varsa, bunları sunması beklenir. Statü belirleme mülakat ya da mülakatlarını takiben başvuru sahibi hakkında uluslararası koruma ihtiyacının olup olmadığı ve hangi uluslararası koruma statüsünü hak ettiğine dair Göç İdaresi makamlarınca bir karar verilir.

Statü belirleme mülakatı neden önemlidir?

Statü belirleme mülakatı uluslararası koruma başvurunuzla ilgili yapılacak değerlendirmenin en önemli aşamasıdır. Mülteci hukuku ve menşe ülke bilgisi konusunda uzman bir göç uzmanının sorularıyla yönlendireceği bu mülakatta uluslararası koruma başvurusu yaptığınız esnada kısaca ifade ettiğiniz sığınma talebinizi, bütün gerekçeleriniz, iddialarınız destekleyici bilgi ve belgeler ile detaylı bir biçimde ifade etmeniz beklenmektedir.

Statü belirleme mülakatı ne zaman gerçekleştirilir?

Statü belirleme mülakatı, normal prosedürde, uluslararası koruma kaydı tamamlandıktan, kişi Uluslararası Koruma Başvuru Sahibi Kimlik Belgesi’ni elde ettikten sonra gerçekleştirilir. Mülakatın kanunen uluslararası koruma kaydını takiben en fazla 30 gün içinde gerçekleştirileceği öngörülse de Göç İdaresi İl Müdürlükleri’nde yaşanan yoğunluk sebebiyle fiiliyatta bu sürelere riayet edilememekte, uluslararası koruma kaydını takiben birkaç ay içinde ya da daha sonra gerçekleşmektedir.

Mülakat tarihi ve yerinden nasıl haberdar olacağım?

Statü belirleme mülakatınızın yeri ve tarihiyle ilgili bilgilendirme telefon, SMS ya da mektup yoluyla yapılabilir. Kayıt esnasında ya da daha sonra bildirim yükümlülüğünüzü yerine getirmek üzere Göç İdaresi İl Müdürlüğü’nü ziyaret ettiğiniz esnada da size mülakat tarihi ve yeri konusunda bilgi verilebilir. Mülakatınızı kaçırmamak için adres bilgilerinizde ve/ya telefon numaranızda herhangi bir değişiklik olursa gecikmeden Göç İdaresi İl Müdürlüğü’nü bilgilendirmeniz çok önemlidir.

Mülakatıma gidemezsem ne olur?

Uluslararası koruma mülakatına üç defa üst üste mazeretsiz olarak katılmayan kişilerin uluslararası koruma başvuruları geri çekilmiş sayılır ve buna istinaden bu kişiler hakkında sınır dışı kararı alınabilir. Mülakata katılmanızı engelleyecek hastalık, kaza ve benzeri bir özel durum oluşursa mülakatınızın başka bir tarihe ertelenmesini talep edebilirsiniz. Bu talebinizi sizi mülakata davet eden İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne yazılı olarak iletmeniz, mümkünse mazeretinizi destekleyici belgeleri (örneğin, sağlık raporu) ekinde sunmanız sizin için faydalı olacaktır.

Mülakat ne kadar sürecek?

Statü belirleme mülakatlarının standart bir süresi yoktur. Başvurucunun koruma talebinin ne olduğu, sorulara ne denli detaylı yanıtlar verdiği, tercüme olup olmaması gibi faktörler mülakatın süresini etkilemektedir. Bununla birlikte, uygulamada, mülakat süresinin yarım saat ila birkaç saat arasında değişiklik gösterdiği gözlemlenmektedir. Göç makamlarının gerekli görmesi halinde farklı tarihlerde ek mülakat(lar) da gerçekleştirilebilmektedir.

Mülakatta kimler olacak?

Statü belirleme mülakatı sizinle görüşmeci göç uzmanı arasında gerçekleşecek bireysel bir mülakattır. İhtiyaç varsa bir tercüman da görüşmeye katılabilir. Muvafakat vermeniz halinde mülakata ayrıca yetişkin aile üyeleriniz de katılabilir.

Çocuklarla yapılacak mülakatlarda çocukların ebeveyni veya yasal temsilcisinin de mülakata katılması zorunludur. Refakatsiz çocuklarla yapılacak mülakatlara ayrıca psikolog, çocuk gelişimci, sosyal çalışmacı gibi uzmanlar da katılım sağlayabilir, uzman görüşleri mülakat raporuna dahil edilebilir.

Avukatım statü belirleme mülakatıma katılabilir mi?

Evet, yazılı olarak talep etmeniz halinde avukatınız statü belirleme mülakatınıza katılabilir. Avukatınızın mülakata katılması temel mülakat usul güvencelerinin yerine getirilip getirilmediğinin izlenmesi açısından faydalı olabilir. Kanunen avukatınız mülakata yalnızca “gözlemci” statüsünde katılabilir, bunun anlamı şudur: mülakatta sorulan sorulara avukatınız sizin adınıza yanıt veremez, bu soruları sizin yanıtlamanız, gerekli bütün açıklamaları sizin yapmanız gerekir.

Mülakatımı aile üyelerim olmadan tek başıma gerçekleştirmek istiyorum, bu mümkün mü?

Evet, mülakatınızın mahremiyeti ya da başka bir sebeple görüşmenizde eşiniz dahil diğer aile üyelerinizin bulunmasını istemiyorsanız bunu talep etme hakkına sahipsiniz. Bu talebinizi görüşmeyi gerçekleştiren göç uzmanına iletebilirsiniz.

Aile üyelerimin uluslararası koruma (sığınma) gerekçelerinden farklı bir gerekçeyle uluslararası koruma iddiam var. Bunu mülakatta paylaşabilir miyim?

Çoğunlukla aile üyelerinin benzer sebeplerle uluslararası koruma başvurusu yaptığı varsayılır ve ailenin menşe ülkede karşılaşabileceği zulüm riskine dair sorulara yanıt verecek bir “dosya sorumlusu” ya da “ana başvurucu” tespit edilir. Gerek görüldüğü takdirde diğer aile üyeleriyle birebir ya da bir arada mülakat yapılabilse de detaylı mülakat çoğu zaman yalnızca ana başvurucu kabul edilen aile üyesiyle gerçekleştirilir.  

Kayıt esnasında yetişkin aile üyelerinden alınan muvafakatname, aslında yetişkin aile üyelerinin farklı bir sığınma talebi olmadığını kabul ettikleri anlamına gelir. Eğer aile üyelerinizden farklılaşan bir zulüm riskiyle karşı karşıya olduğunuza inanıyorsanız bunu uluslararası koruma kaydı yaptığınız aşamada iletmeniz çok önemli olacaktır.

Kayıt aşamasında uluslararası koruma ihtiyacınızın aile üyelerinizle bir arada ele alınmasına muvafakat verdikten sonra mülakatta ya da prosedürün herhangi bir aşamasında aile üyelerinizden farklı bir sığınma talebiniz olduğunu yine de göç makamlarına iletebilirsiniz ancak unutmayınız ki bu talebinizi neden kayıt aşamasında yetkililerle paylaşmadığınızı ya da paylaşamadığınızı ve bahsi geçen zulüm riskini ikna edici bir biçimde açıklamanız gerekecektir. Aile üyelerinizden farklı bir zulüm riskiyle karşı karşıya olduğunuzu ispatlayamazsanız ve bu talebinizi kayıt esnasında neden yetkililerle paylaşmadığınızı ya da paylaşamadığınızı gerekçelendiremezseniz başvurunuz kabul edilemez başvuru olarak değerlendirilebilir, hakkınızda sınır dışı kararı verilebilir.

Mülakatta tercümanla iletişim kurmakta zorlanırsam başka bir tercüman talep edebilir miyim?

Evet, mülakatta dil, lehçe farklılıkları gibi bir sebeple tercümanla birbirinizi anlamadığınızı fark ederseniz bu durumu vakit kaybetmeden mülakatı gerçekleştiren uzmanla paylaşmanız çok önemli olacaktır. Göç uzmanının bu durumu tutanak altına alması, mülakatınızın farklı bir tercümanla aynı gün ya da farklı bir günde gerçekleştirilmesi gerekecektir.

Statü belirleme mülakatında bana ne tür sorular sorulacak?

Statü belirleme mülakatınızda size sorulacak sorular temelde üç amaç gütmektedir: kimlik bilgileriniz dahil iddialarınızın inandırıcılığını ölçmek, zulüm görme korkunuzun haklı bir korku olup olmadığını değerlendirmek ve uluslararası koruma statülerinden (mülteci, şartlı mülteci ve ikincil koruma) hangisini haiz olduğunuzu tespit etmek.

Buna göre, mülakatınızda yaşınız, doğum yeriniz, mesleğiniz, menşe ülkenizdeki adresiniz de dahil olmak üzere kimlik bilgilerinize dair sorularla karşılaşabilirsiniz. Menşe ülkenizden ayrılmaya ne zaman ve nasıl karar verdiğiniz, ayrılmaya karar vermenizde etkili olan olaylar ve Türkiye’ye seyahatinizin detayları ile ilgili soruları cevaplamanız beklenebilir.

Mülakatınızın en önemli kısmını ise menşe ülkenize geri dönüşte karşılaşabileceğiniz zulüm riskinin detaylarına ilişkin sorulan sorular oluşturacaktır. Bugün menşe ülkenize dönecek olsanız kimin size zarar vereceğini düşündüğünüzü, böyle düşünmenizin gerekçelerini, hangi sebeple böylesi bir zulüm riskiyle karşılaşacağınızı, bahsettiğiniz bu zulüm riskine karşı menşe ülkenizdeki güvenlik güçleri, mahkemeler ya da diğer mercilerce neden korunamayacağınızı, menşe ülkeniz sınırları içinde sizin için güvenli bir şehir ve/ya bölge olup olmadığı gibi soruları yanıtlamanız gerekebilir. Ayrıca, koruma talebiniz örneğin siyasi görüşlerinizle ilgiliyse, siyasi görüşlerinizin ya da siyasi parti/örgüt üyeliğinizin detayları da size sorulabilir.

Mülakat esnasında nelere dikkat etmem gerekiyor?

Öncelikle, mülakatınızın başında tercümanla birbirinizi anladığınızı, iletişim kurmakta herhangi bir zorluk yaşamadığınızı kontrol etmelisiniz. Tercümanla iletişimde, örneğin dil ya da lehçe farklılıkları sebebiyle bir sorun yaşadığınızı fark ederseniz bunu gecikmeden mülakatı gerçekleştiren göç uzmanı ile paylaşmalısınız.

Mülakatınız boyunca size sorulan soruları doğru anladığınızdan ve soruların gerektirdiği ölçüde detaylı yanıtlar verdiğinizden emin olun. Sorularla ilgili herhangi bir kafa karışıklığı yaşarsanız, netleştirme ihtiyacı duyarsanız, bunu göç uzmanına iletmekten çekinmemelisiniz. Mülakatın temel amacı sizin uluslararası koruma ihtiyacınıza temel teşkil eden konu ve detayların ele alınmasıdır. Bu sebeple kendinizi rahat bir biçimde ifade etmeniz çok önemlidir.

Mülakat sonunda mülakat tutanağının bir kopyasının sizinle paylaşılmasını isteyebilirsiniz. Bu tutanak, eğer hakkınızda olumsuz bir karar verilecek olursa, bu karara yapacağınız itiraz başvurusunun hazırlanmasına yardımcı olabilir.

 Göç makamları inandırıcılık değerlendirmesini neye göre yaparlar?

İnandırıcılık değerlendirmesi, temel olarak, uluslararası koruma başvurunuzun esas unsurlarıyla ilgili göç makamlarına sunduğunuz bilgi ve belgelerin birbiriyle tutarlılığı; objektif ve güncel kabul edilen menşe ülke bilgisi raporlarında yer verilen bilgilerle uyumu, genel olarak inanılabilir, akla yatkın olup olmadığı ve sunduğunuz detay seviyesi ile ilgili bir incelemeyi içerir. Bu sebeple, kayıt aşamasından başlayarak göç makamlarıyla paylaştığınız bilgilerin yeterince detaylı ve birbiriyle tutarlı olması çok önemlidir.

Uluslararası koruma başvurunuzla ilgili yetkililerin size sorduğu soruları cevaplarken hatırlama güçlüğü yaşayabilirsiniz ya da hatırlamak istemediğiniz detaylar söz konusu olabilir, sorulan sorulara eksik, kısa cevaplar vermeyi tercih edebilirsiniz. Unutmayın ki yetkililer sizin uluslararası koruma ihtiyacınızı tam manasıyla değerlendirebilmek için sizin sunabileceğiniz her türlü bilgi ve belgeye ihtiyaç duyacaklar. Dolayısıyla, örneğin hatırlama güçlüğü çektiğiniz için ya da bazı detayları hatırlamak sizi üzdüğü için sorulan bir soruya cevap vermekte güçlük çekiyorsanız yaşadığınız bu güçlüğü muhakkak göç uzmanı ile paylaşmalısınız.

  1. Göç makamları sığınma talebimin hukuki değerlendirmesini neye göre yaparlar?

Uluslararası koruma başvurunuzun inandırıcı bulunmasını takiben göç makamlarınca hukuki bir değerlendirme yapılır. Bu değerlendirme iki aşamalıdır: öncelikle ülkenize döndüğünüzde savaş veya zulüm sebebiyle can güvenliğinizin risk altında olacağına dair iddianızın haklı, geçerli bir iddia olup olmadığına dair bir değerlendirme yapılır. Bu değerlendirme aslında bir risk değerlendirmesidir, bir diğer deyişle, yakın gelecekte ülkenize geri dönecek olursanız başınıza gelebilecek olanlara dair bir risk tahminidir, kesinlik içermez. Göç makamları bu risk değerlendirmesini yaparken sizin beyanlarınızı, gelecekte sizi bekleyen risklere dair sunduğunuz bilgi ve belgeleri, ülkenizdeki güncel güvenlik ve insan hakları ihlallerine ilişkin raporları değerlendirmeye alacaklardır. Her ne kadar göç makamları güncel güvenlik durumu dahil menşe ülkenize dair güncel bilgi ve raporlardan haberli olsalar da mülakatınız esnasında sizin bizzat bu risklerden ve bu risklerin sizi bireysel olarak nasıl etkileyeceğinden söz etmeniz çok önemli olacaktır.

Hukuki değerlendirmenin ikinci aşamasında Türkiye’deki kanunlara göre hangi uluslararası koruma statüsüne hak kazandığınızın tespit edilmesi amaçlanır. Ülkesine dini inancı, siyasi görüşü, etnik kökeni, milliyeti veya belirli bir toplumsal gruba (örneğin aile üyeliği, toplumsal cinsiyeti, cinsel yönelimi veya başka bir sosyal grup) mensubiyeti sebebiyle karşı karşıya kalacağı zulüm riskinden ötürü geri dönmek istemeyen ya da bu sebeplerden bir ya da birkaçı yüzünden ülkesi makamlarınca korunmayacağından endişe eden, ülkesi sınırları içinde güvende olamayacağını ispatlayabilen kişiler “mülteci” ya da “şartlı mülteci” statülerinden birini elde ederler. Türkiye kanunlarına göre “mülteci” statüsü bu tanımı karşılayan ve menşe ülkesi bir Avrupa Konseyi ülkesi olan kişilere tanınırken, “şartlı mülteci” statüsü bu tanımı karşılayan ve Avrupa Konseyi ülkesi dışında bir ülke vatandaşları için tanınmaktadır.

Ayrım gözetmeksizin herkesi etkileyen savaş ve zulüm olayları sebebiyle menşe ülkesine geri dönemeyecek kişiler, hakkında ölüm cezası olan kişiler, ülkesine dönüşte işkence ve kötü muamele ile karşılaşacak kişiler Türkiye kanunlarına göre “ikincil koruma statüsünü” elde ederler.

Statü belirleme mülakatıma nasıl hazırlanmalıyım?

Statü belirleme mülakatınızdan önce mülakat boyunca size sorulabilecek sorulara dair zihinsel bir hazırlık yapmanız faydalı olacaktır. Bu sorular, menşe ülkenizden ayrılma süreciniz, Türkiye’ye yaptığınız yolculuk ve Türkiye’deki hayatınız, ülkenize geri dönecek olsanız sizi bekleyen riskler ve bunların detaylarına ilişkin sorular olacaktır. Bu sorulara vereceğiniz cevapları önceden düşünmeniz, kritik nitelikte herhangi bir detayı atlamamanız açısından faydalı olacaktır.

Menşe ülkenizde karşılaşabileceğiniz zulüm riskine dair iddialarınızı destekleyici belgeler varsa bu belgeleri muhakkak mülakatınızda yanınızda bulundurmalısınız. Bu belgeler iddialarınızı destekleyen resmî belgeler (mahkeme kararı, bir dini cemaate üyeliği kanıtlayan belge vs.) olabileceği gibi internet araştırmasıyla elde ettiğiniz dokümanlar da olabilir.

Uluslararası koruma başvurumun hızlandırılmış usulde değerlendirileceğini öğrendim. Benimle bir mülakat yapılacak mı? Bu mülakata hazırlanmak için ne yapmalıyım?

Hızlandırılmış değerlendirme, uluslararası koruma başvurularının bazı hallerde olağandan daha hızlı bir şekilde sonuçlandırılması anlamına gelir. Hızlandırılmış değerlendirmeyi gerektiren haller kişilerin sınır dışı kararını takiben uluslararası koruma başvurusu yapmış olması, kimliğinin ve uyruğunun tespit edilmesini zorlaştırmak amacıyla kimlik belgelerini kasten imha ettiğinin anlaşılmış olması ya da kayıt esnasında uluslararası koruma gerektirecek konulara hiç değinmemiş olması gibi sebepleri içerir. Hızlandırılmış değerlendirmede uluslararası koruma başvurusunu takiben üç gün içinde mülakat, mülakatı takiben beş gün içinde de kişiyle ilgili karar verilmesi kanunda öngörülmüştür. Uygulamada göç mercilerinin mevcut yoğunluğu sebebiyle bu sürelere her zaman riayet edilememektedir.

Hızlandırılmış değerlendirmede yine başvurucuların uluslararası koruma ihtiyaçlarının ayrıntılı bir şekilde ele alınması gerekmektedir. Başvurusu hızlandırılmış değerlendirme kapsamında incelenen başvurucuların mülakatları da yine yukarıdaki sorularda anılan içerik ve kapsamda gerçekleştirilecektir. Dolayısıyla siz de bir önceki sorunun yanıtını inceleyebilirsiniz.

Uluslararası koruma mülakatımla ilgili Mülteci Hakları Merkezi’nden nasıl bir destek alabilirim?

Mülteci Hakları Merkezi Türkiye’de koruma arayan yabancılara Türkiye’deki koruma (sığınma) prosedürleri ve hak ve hizmetlere erişim konularında ücretsiz hukuki bilgi ve destek sağlayan bir sivil toplum kuruluşudur. Mülteci Hakları Merkezi, Türkiye’deki göç makamları ve Birleşmiş Milletler kurumları dahil bütün kurumlardan bağımsızdır.

Hafta içi her gün 9.30-13.00 ve 14.00-17.30 saatleri arasında Türkçe, İngilizce, Fransızca, Arapça ve Farsça dillerinde hizmet veren ve +90 850 218 48 30 numarası üzerinden ulaşabileceğiniz Mülteci Hakları Merkezi Mülteci Destek Masası’nı arayarak mülakat da dahil uluslararası koruma prosedürüne dair sorularınızı uzman ekip arkadaşlarımıza sorabilirsiniz.

Dosyaları indirmek için buraya tıklayın.

Savaş veya zulüm sebebiyle ülkelerinden kaçmak zorunda kalmış ve ülkelerine geri dönemeyecek durumda olan kişilerin sığınma talebinde bulunma hakkı vardır. Türkiye’de sığınmacılarla ilgili işlemler 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’na göre yapılır. Türkiye’de sığınmacılarla ilgili iş ve işlemleri yürütme görevini üstelenen kurum ise İçişleri Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren Göç İdaresi Başkanlığı’dır. Göç İdaresi Başkanlığı’nın her şehirde İl Göç İdaresi Müdürlüğü adı verilen il müdürlükleri bulunmaktadır.

Savaş ve zulüm sebebiyle ülkenize geri dönemeyecek durumdaysanız bir sığınma başvurusu yapmanız gerekir. Bu başvurunun ismi “uluslararası koruma başvurusu”dur. Başvurunuzu bulunduğunuz ildeki İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne yapabilirsiniz.

Uluslararası koruma başvurusu yaptığınızda, başvurunuzla ilgili nihai bir karar verilinceye kadar Türkiye’de kalmanıza izin verilecektir. Bu değerlendirme süresince eğitim, ve belirli koşulları sağladığınız takdirde sağlık gibi temel haklardan ve çeşitli hizmetlerden faydalanabileceksiniz. Eğer değerlendirme sürecinin sonunda başvurunuzla ilgili olumlu bir karar verilirse, uluslararası koruma statüsüyle Türkiye’de kalmanıza izin verilecektir.

Irkınız, dininiz, siyasi görüşleriniz, milliyetiniz veya belirli bir toplumsal gruba aidiyetiniz sebebiyle ülkenizde zulme maruz kaldıysanız ya da bu nedenlerden ötürü zulüm görme tehlikesi sebebiyle ülkenizi terk ettiyseniz veya savaş ve iç çatışma gibi ayrım gözetmeyen şiddet olayları nedeniyle ülkenizi terk etmek zorunda kaldıysanız uluslararası korumadan yararlanabilirsiniz. İlaveten, eğer, ülkenize geri dönmeniz durumunda ölüm cezasına çarptırılmanız veya hakkınızda verilmiş olan ölüm cezasının infaz edilmesi ya da işkence veya başka türlü onur kırıcı muamelelere maruz kalma tehlikesi altındaysanız, yine uluslararası korumadan yararlanma talebinde bulunabilirsiniz.

Suriye’den gelen Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşları, vatansızlar ve daha önce Suriye’de ikamet etmekte olan mülteciler “geçici koruma” adı verilen ayrı bir uygulamaya tabidirler. Türkiye, bu uygulama uyarınca, Suriye’den Türkiye’ye sığınan kişilere yasal olarak Türkiye’de kalma ve bazı hak ve hizmetlerden yararlanma hakkı tanımıştır. Dolayısıyla, Suriye’den gelen sığınmacılara halihazırda geçici koruma uygulaması uyarınca Türkiye’de kalma ve Türkiye’deki bazı hak ve hizmetlerden yararlanma hakkı tanındığından, bu kişilerin ayrıca bir uluslararası koruma başvurusu yapmaları gerekli görülmemiştir.

Uluslararası koruma başvurusu yapmanız size öncelikle Türkiye’de yasal kalış hakkı sağlamaktadır.  Türkiye’deki yasal kalış hakkınız, başvurunuzla ilgili yapılan değerlendirmeler sonucunda nihai olarak olumsuz bir karar verilinceye kadar devam edecektir ve bu süre boyunca sizden güvende olmadığınız bir ülkeye gitmeniz istenmeyecektir. Ayrıca, başvurunuzun değerlendirildiği süre boyunca başta eğitim ve başvurunuzu takip eden bir yıl boyunca sağlık olmak üzere çeşitli hak ve hizmetlerden yararlanmanız mümkün olacaktır.

Uluslararası koruma başvurunuzu bulunduğunuz ildeki İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne yapabilirsiniz. Başvuru ve kayıt işlemleriniz gittiğiniz İl Göç İdaresi Müdürlüğü tarafından tamamlanabilir veya başka bir İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne yönlendirilebilirsiniz. Başka bir ile yönlendirilmeniz durumunda, yönlendirildiğiniz ile seyahat ederek orada bulunan İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne başvuruda bulunmanız gerekir.

Türkiye’de uluslararası koruma başvurusu yapmak için herhangi bir yasal süre sınırlaması bulunmamaktadır. Bununla birlikte, kişilerin Türkiye’ye gelmelerini takiben en kısa sürede uluslararası koruma başvurusuyla ilgili süreçleri başlatmaları önerilmektedir. 

Bulunduğunuz ya da yönlendirildiğiniz ildeki İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne yaptığınız uluslararası koruma başvurusunu takiben sizinle bir kayıt görüşmesi gerçekleştirilecektir. Uygulamada, yetkililerinin iş yükünden dolayı uluslararası koruma kayıt görüşmenizin müracaat ettiğiniz gün gerçekleştirilmesi mümkün olmayabilir. Bu durumda yetkililer size kayıt işlemlerinizi tamamlamak için gelmeniz gereken tarihi bildirecektir.

Kayıt görüşmesi sırasında size kimlik bilgileriniz ve ülkenizi terk etme nedenlerinizle ilgili sorular sorulacaktır. Menşe ülkenizden ayrılma ve ülkenize geri dönememe sebeplerinizle ilgili bilgileri kayıt aşamasından başlayarak doğru, tutarlı ve eksiksiz bir biçimde yetkililerle paylaşmanız uluslararası koruma ihtiyacınızın değerlendirilmesi sürecinde büyük önem taşımaktadır.

Kayıt görüşmesinde sizden, eğer varsa, yanınızda getirdiğiniz pasaport ya da benzeri kimlik belgelerinizi ve ülkenizde yaşadığınız sorunlara dair belgeleri sunmanız istenecektir. Bu belgelerin fotokopileri alınarak dosyanıza konacak, asılları size iade edilecektir. Yetkililer gerek görürlerse üzerinizdeki ve beraberinizdeki eşyaları kontrol etmek isteyebilirler. Kayıt sırasında ayrıca parmak iziniz alınacak ve biyometrik özelliği olan bir fotoğrafınız çekilecektir. Yine bu aşamada yetkililer gerek görmeleri halinde sizi sağlık kontrolü için bir sağlık kurumuna yönlendirebilir. Eğer beraberinizde gelen aile bireyleriniz varsa bu işlemler onlar için de aynı şekilde gerçekleştirilir.

Kayıt görüşmesi sırasında uluslararası koruma başvurunuzun nasıl inceleneceği ve değerlendirileceği, başvurunuz hakkında olumsuz bir karar verilmesi durumunda sahip olduğunuz itiraz yolları, başvuru sahibi olarak Türkiye’de kalışınız süresince yararlanabileceğiniz hak ve hizmetler ile uymanız gereken yükümlülükler hakkında sözlü ve yazılı bilgiler sizinle paylaşılacaktır.

Kayıt işlemlerinin sonunda veya ilerleyen bir tarihte ise, başvurunuzla ilgili ayrıntılı bilgiler sunacağınız “bireysel mülakat” görüşmesinin ne zaman ve nerede gerçekleşeceği size bildirilecektir.

Son olarak, kayıt işlemlerinizi tamamladıktan sonra size ve varsa birlikte geldiğiniz aile üyelerinize Uluslararası Koruma Başvuru Sahibi Kimlik Belgesi düzenlenecektir. Bu kimlik belgesi uluslararası koruma talebinde bulunduğunuzu gösteren bir kimlik belgesidir ve geçerlilik süresi yetkililer tarafından belirlenerek kimlik belgesine işenir. Kimlik belgenizin geçerlilik süresi dolduğunda, belgeyi düzenleyen İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne müracaat ederek geçerlilik süresini uzatmanız gerekmektedir. Bu kimlik belgesi için bir ücret ödemeniz gerekmemektedir.

Uluslararası Koruma Başvuru Sahibi Kimlik Belgeniz sizin için özel olarak belirlenen ve ‘99’ ile başlayan yabancı kimlik numarasını içermektedir. Başta eğitim ve sağlık olmak üzere, Türkiye’de hak ve hizmetlerden faydalanabilmek için kimlik numarasına ihtiyacınız olacaktır.

Uluslararası koruma başvurusu yapan kişilere istedikleri herhangi bir şehirde ikamet etme hakkı verilmemiştir. Bu kapsamda uluslararası koruma başvurusunda bulunan kişilerin “uydu il” olarak adlandırılan ve İl Göç İdaresi Müdürlüğünce belirlenecek olan bir ilde ikamet etmeleri öngörülmektedir

Yönlendirileceğiniz uydu il, kayıt başvurusunda bulunduğunuz il olabileceği gibi başka bir il de olabilir. Özellikle tercih ettiğiniz veya yakınlarınızın yaşadığı bir il varsa, bunu başvuru sırasında yetkililerle paylaşabilirsiniz. Mevcut koşullar ve olanaklar dahilinde talep ettiğiniz ilde ikamet etmenize izin verilmesi mümkün olabilir, ancak tercihiniz doğrultusunda size bir il tayin edilmesinin garantisi yoktur.

Uluslararası koruma başvuru sahiplerine, yönlendirildikleri uydu ilde bulunan İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne düzenli aralıklarla giderek bildirimde bulunma yükümlülüğü getirilebilmektedir. Sizlerden bu bildirim yükümlülüğüne uymanız beklenmektedir. Ayrıca, uluslararası koruma başvurusunda bulunmuş kişiler için düzenlenen kimlik belgelerinde kişilerin kayıtlı oldukları uydu il belirtilmektedir. Kişilerin kendilerine sağlanan hak ve hizmetlerden, kimlik belgesinde yazan ilde yararlanmaları esastır.

Uluslararası koruma başvuru sahiplerinin yönlendirildikleri uydu ilde yaşamaları ve düzenli olarak bildirim yükümlülüğüne uymaları gerekmektedir. Bu nedenle, kişilerin kayıtlı oldukları uydu ilin dışına çıkmadan önce o ilin İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne başvuruda bulunarak veya e-Devlet üzerinde online olarak yol izin belgesi almaları gerekmektedir. İl Göç İdaresi Müdürlüğü bulunduğunuz ilin dışına çıkma talebinize olumlu ya da olumsuz bir cevap verebilir. Olumlu bir cevap almanız halinde, size verilecek yazılı izin belgesini seyahatiniz boyunca mutlaka yanınızda bulundurunuz.

Başka bir şehre seyahat etmek için verilen izin genellikle en fazla on beş gündür. Eğer bu süre içerisinde kayıtlı olduğunuz şehre geri dönmeniz mümkün olmayacaksa, seyahat ettiğiniz şehirdeki İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne giderek bu sürenin uzatılmasını talep edebilirsiniz. Yetkililer bu talebinize olumlu ya da olumsuz bir cevap verebilirler. Son olarak, izin süresini uzatma talebinizi, size verilen izin süresi dolmadan yapmanız gerekmektedir.

Kayıtlı olduğunuz ilin sınırları dışına seyahat etmeden önce temin etmeniz gereken yol izin belgesini kayıtlı olduğunuz ikamet ilindeki İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne başvurarak ya da e-Devlet üzerinden online olarak alabilirsiniz. e-Devlet üzerinden yaptığınız başvurunun İl Göç İdaresi Müdürlüğü’nce olumlu veya olumsuz değerlendirildiğine ilişkin bilgilendirme cep telefonunuza mesaj olarak gönderilir. Başvurunuz olumlu değerlendirildiği takdirde İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne müracaat etmeksizin yol izin belgenizin e-Devlet üzerinden çıktısını alabilir ve seyahat edebilirsiniz.

Eğer başka bir ilde yasal olarak ikamet eden anne, baba, kardeş, eş, çocuk, büyükanne ve büyükbaba gibi yakın aile üyeleriniz varsa, onların yaşadığı ile sevk edilmeyi talep edebilirsiniz. Eğer bir sağlık sorununuz varsa ve yaşadığınız ildeki sağlık kuruluşları tedaviniz için sizi başka bir ildeki bir hastaneye sevk ettiyse, kaydınızın bu ile alınmasını isteyebilirsiniz. Böyle bir durumda, talebinizi kayıtlı olduğunuz ildeki İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne yazılı olarak iletmeniz gerekmektedir. Yapacağınız bu başvuru yetkili makamlar tarafından değerlendirilecek ve size olumlu ya da olumsuz bir cevap verilecektir.

Yukarıda açıklanan iki durum dışındaki sebeplerden dolayı uydu ilinizi değiştirmek istiyorsanız, bu talebinizi gerekçesiyle birlikte İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne sunmanız gerekir. Yapacağınız bu başvuru yetkili makamlar tarafından değerlendirilecek ve size olumlu ya da olumsuz bir cevap verilecektir.

Uydu il değişikliği talebinize olumlu bir cevap almanız durumda, size verilen süre içerisinde yeni uydu ilinizdeki İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne giderek kayıt işlemlerinizi tamamlamanız gerekmektedir.

Kayıtlı bulunduğunuz uydu ilden İl Göç İdaresi Müdürlüğü yetkililerinin yazılı izni olmadan ayrılmamanız gerekmektedir. İkamet ilinizi izinsiz terk etmeniz durumunda, uluslararası koruma başvurusu yapanlar için geçerli olan ikamet ve bildirim yükümlülüğüne uymadığınız için bu durum başvurunuzu takip etme niyetiniz olmadığı şeklinde değerlendirilir ve uluslararası koruma başvurunuz geri çekilmiş sayılır. Bu karar da temel olarak başvurunuzla ilgili işlemlerin sona erdirilmesi anlamına gelir. Bu sebeple ikamet ilinizi izinsiz olarak terk etmemeniz çok önemlidir.

Ayrıca, uluslararası koruma başvuru sahiplerinin kendilerine sağlanan hak ve hizmetlerden kayıtlı oldukları ilde faydalanmaları esastır. Bu sebepten ötürü, acil sağlık ihtiyaçları gibi acil durumlar hariç tutulmak üzere kayıtlı olduğunuz il dışında hak ve hizmetlerden faydalanmanız mümkün olmayacaktır.

Son Güncelleme Tarihi: 03.04.2022

Adres kontrolleri, Geçici Koruma veya Uluslararası Koruma kapsamında olan kişilerin beyan ettikleri ikamet adresleri ile MERNİS (Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi) ve GÖÇNET sistemlerindeki adreslerinin uyumlu hale getirilmesi amacıyla yapılmaktadır. Kayıt ilinde ikamet etmeyen kişilerin yükümlülüklerine uyarak, hak ve hizmetlerden yararlanabilecekleri kendi kayıtlı oldukları illerde ikamet etmelerinin sağlanması amaçlanmaktadır.

Son Güncelleme Tarihi: 03.04.2022

Adres kontrolü Türkiye’de yaşayan Geçici Koruma kapsamında ve Uluslararası Koruma kapsamında olan kişi ve aileleri kapsamaktadır.

Son Güncelleme Tarihi: 03.04.2022

En yakın zamanda randevu alıp İl Göç İdaresi’ne adres bilgilerinizi güncellemek üzere başvuruda bulunmalısınız. Randevunuzu https://e-randevu.goc.gov.tr/ sitesi üzerinden oluşturabilirsiniz. Randevu gününe giderken sizden talep edilen belgelerinizi almayı unutmamalısınız. Yanınızda hangi belgeleri götürmeniz gerektiğini aşağıdaki ”Adresimi güncellemek için İl Göç İdaresi’ne hangi belgeleri götürmeliyim?” sorunun cevabında bulabilirsiniz.

Son Güncelleme Tarihi: 03.04.2022

Internet üzerinden (https://e-randevu.goc.gov.tr/) “adres tescil” sekmesini seçerek İl Göç İdaresi Müdürlüğü’nden randevu almanız gerekmektedir.

Son Güncelleme Tarihi: 03.04.2022

Adres kaydınızı gerçekleştirmek için kira sözleşmeniz veya adınıza düzenlenmiş bir fatura (elektrik, su, doğalgaz) ile başvuruda bulunmalısınız. İl Göç İdaresi beyan ettiğiniz adreste ikamet ettiğinizi doğrulamak için ek belgeler isteyebilir. Güncel adresinizi paylaştığınız, bu adreste kayıtlı bulunan yetişkin bir birey ile de başvuruda bulunabilirsiniz. Bu durumda İl Göç İdaresi aynı adreste kayıtlı olan kişilerden sizin de adreste ikamet ettiğiniz onayladıklarına dair bir muvafakatname isteyecektir.

Son Güncelleme Tarihi: 03.04.2022

Türkiye devletinin sunduğu hizmet ve yardımlardan yararlanabilmek için kendi kayıtlı bulunduğunuz ilde ve beyan ettiğiniz adreste ikamet ediyor olmalısınız.  Adres değişikliğinizle ilgili güncelleme yapmamanız durumunda, Uluslararası Koruma statünüz ile ilgili problem yaşayabilirsiniz. Haklarınıza ve hizmetlere erişim konusunda sorunlarla karşılaşabilirsiniz.

Türkiye’de uluslararası koruma başvurusu yapan kişilere barınma imkânı sağlanmamaktadır. Kişilerin ikamet etmek üzere kendilerine tayin edilen şehirde kendi imkanlarıyla bir ev bulmaları ve barınma masraflarını kendilerinin karşılaması esastır.

Ancak, özellikle hassas durumda olan çok az sayıdaki sığınmacı için barınma imkânı sağlanması mümkün olabilir. Eğer özel bir durumunuz varsa, bunu kayıt aşamasında yetkili makamlarla paylaşarak size bir barınma imkânı sunulup sunulamayacağına dair daha detaylı bilgi alabilirsiniz.

On sekiz yaşından küçük olup ailesinden ayrı düşmüş ve refakatsiz durumdaki çocuk sığınmacılar ise Türkiye’deki yasalar uyarınca devlet korumasına alınmakta ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın uygun göreceği kurumlarda devlet imkanlarıyla barındırılmaktadırlar.

Son olarak, çeşitli kurum ve kuruluşlar imkanları ölçüsünde, Türkiye’deki sığınmacılara yönelik yardım ve destek hizmetleri sunmaktadırlar. Kayıtlı olduğunuz şehirdeki sivil toplum kuruluşlarına başvurarak, bu yardımlar hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.

Türkiye’deki yasal düzenlemeler uyarınca, refakatsiz çocuklar, engelli bireyler, yaşlılar, hamile kadınlar, beraberinde çocuğu olan yalnız anne ya da babalar veya işkence, cinsel saldırı ya da diğer ciddi psikolojik, bedensel ya da cinsel şiddete maruz kalmış̧ kişiler “özel ihtiyaç sahibi” olarak değerlendirilmektedir.

Özel ihtiyaç sahibi olarak değerlendirilen kişilere uluslararası koruma kapsamındaki tüm hak ve işlemlerde öncelik tanınacağı belirtilmektedir. Dolayısıyla siz ya da ailenizden herhangi bir birey özel ihtiyaç sahibi olarak belirlenen gruplar arasında yer alıyorsanız, bu durumu kayıt aşamasında İl Göç İdaresi Müdürlüğü yetkilileriyle paylaşmanız önemlidir. Eğer özel durumunuzu kayıt esnasında belirtmediyseniz veya özel durumunuz kaydınızı tamamladıktan sonra meydana geldiyse, daha sonradan da ilgili makamlara başvurarak kaydınızın özel ihtiyaç sahibi olarak düzeltilmesini talep edebilirsiniz.

Bireysel mülakat, ülkenizden kaçma nedenleriniz ve niçin geri dönmekten korktuğunuz konusunda ayrıntılı açıklamalar yapmanıza imkân vermek için İl Göç İdaresi Müdürlüğü’nde gerçekleştirilecek olan bir görüşmedir. Bu görüşme sonrasında yetkililer sizin Türkiye’de uluslararası korumadan yararlanma kriterlerini taşıyıp taşımadığınız konusunda karar verecektir. Bu yüzden mülakat, başvurunuzun değerlendirilmesi sürecindeki en önemli aşamadır.

Bu görüşmede size, ülkenizden ayrılma sebepleriniz ve ülkenize neden geri dönemeyeceğinize dair ayrıntılı sorular sorulacak ve size bu konularla ilgili açıklamalar yapma, varsa elinizdeki belgeleri sunma imkânı tanınacaktır.

Bu görüşmenin kayıt tarihinizden itibaren otuz gün içinde gerçekleştirilmesi gerekir, ancak uygulamada bu süre uzayabilmektedir.

Eğer beraberinizde gelen aile bireyleriniz varsa, gerekli görüldüğü takdirde onlarla da mülakat yapılabilir. Sizinle veya aile bireylerinizle daha sonra ilave mülakatlar da gerçekleştirilebilir.

Bireysel mülakat sırasında ülkenizi terk etme ve geri dönememe sebeplerinizi açıklıkla ve dürüst bir şekilde anlatmanız hem sizin hem de başvurunuzla ilgili karar verecek yetkilinin işini kolaylaştıracaktır.

Eğer yetkililerle Türkçe veya başka bir ortak dilde anlaşamayacak durumdaysanız hem kayıt hem de bireysel mülakat görüşmelerinde tercüman talep etme hakkınız vardır. Ayrıca, uluslararası koruma işlemlerinin her aşamasında, size yapılacak bildirimin anlayabileceğiniz bir dilde yapılması esastır. Size sağlanacak tercüman desteği için sizden herhangi bir ücret talep edilmeyecektir.

Başvurunuz sırasında İl Göç İdaresi Müdürlüğü yetkilileriyle paylaştığınız bilgi ve belgeler kendi ülkeniz makamları da dâhil olmak üzere başka hiçbir kişi ve kurumla paylaşılmaz. Aynı şekilde, Türkiye’de uluslararası koruma başvurusu yaptığınız bilgisi de kendi ülkeniz makamlarıyla paylaşılmayacaktır.

Eğer başvurunuz “normal prosedürde” değerlendiriliyorsa, başvurunuzla ilgili karar altı ay içinde verilmeye çalışılacaktır. Bu sürenin uzaması durumunda yetkili makamlar sizleri bilgilendirecektir.

Eğer başvurunuz “hızlandırılmış değerlendirme” usulüyle ele alınıyorsa, bu süre çok daha kısa olacaktır. Bu durumda mülakattan sonra beş gün içerisinde başvurunuzun değerlendirilmesi öngörülmüştür. Hızlandırılmış değerlendirme ile ilgili daha ayrıntılı bilgiyi ilerleyen kısımda bulabilirsiniz.

Yetkililer kayıt ve mülakat aşamalarında sunduğunuz bilgi ve belgeler ışığında ve ilgili yasal mevzuat doğrultusunda uluslararası korumadan yararlanma kriterlerini taşıyıp taşımadığınıza dair ayrıntılı bir inceleme yapacak ve bir karar verecektir. Başvurunuz hakkında karar verilirken hem sizin kişisel durumunuz değerlendirilecek hem de sunduğunuz bilge ve belgelere ilaveten menşe ülkeniz veya daha önce ikamet ettiğiniz ülkeye dair genel koşullar da göz önünde bulundurulacaktır.

Uluslararası koruma başvurunuza ilişkin kararlar bireysel olarak verilir. Ancak, beraberinizdeki aile üyeleri adına başvuru yaptıysanız, başvurunuz bütün olarak değerlendirilecek ve verilen karar tüm aile üyelerinizi kapsayacaktır.

Yapılan değerlendirme sonucunda başvurunuz kabul edilebilir ya da reddedilebilir. Hakkınızda verilecek olan karar size ve varsa avukatınıza yazılı olarak tebliğ edilir. Eğer hakkınızda olumsuz bir karar verildiyse, başvurunuzun reddedilme gerekçeleri ve bu karara karşı başvurabileceğiniz itiraz yolları konusunda sizinle bilgi paylaşılır.

Başvurunuzun kabul edilmesi halinde ise size uluslararası koruma statülerinden biri tanınacaktır. Türkiye’de üç çeşit uluslararası koruma statüsü vardır. Bunlar mülteci, şartlı mülteci ve ikincil koruma statüleridir.

Bir “Avrupa ülkesinden”, yani Avrupa Konseyi’ne üye bir ülkeden gelen ve ırkı, dini, siyasi görüşleri, milliyeti veya belirli bir toplumsal gruba aidiyeti sebebiyle ülkesinde zulme maruz kaldığı ya da zulüm görme tehlikesi sebebiyle ülkesine geri dönemeyecek durumda olduğu değerlendirilen kişilere “mülteci” statüsü verilir.

“Şartlı mülteci” statüsü, “Avrupa dışında bir ülkeden”, yani Avrupa Konseyi’ne üye olmayan bir ülkeden gelen ve ırkı, dini, siyasi görüşleri, milliyeti veya belirli bir toplumsal gruba aidiyeti sebebiyle ülkesinde zulme maruz kaldığı ya da zulüm görme tehlikesi sebebiyle ülkesine geri dönemeyecek durumda olduğu değerlendirilen kişilere verilen bir statüdür.

Savaş veya iç çatışma gibi sebeplerden ya da ayrım gözetmeyen şiddet olayları nedeniyle ülkesine geri dönemeyecek durumda olduğuna karar verilen kişiler ile ülkesine geri dönmesi durumunda ölüm cezasına çarptırılma veya hakkında verilmiş olan ölüm cezasının infaz edilmesi ya da işkence veya başka türlü onur kırıcı muamelelere maruz kalma tehlikesi altında kalacağı değerlendirilen kişilere “ikincil koruma” statüsü verilir. 

Başvurunuzla ilgili olumlu karar verilmesinin ardından, size ve varsa beraberinizde bulunan aile bireylerinize her bir bireye ayrı ayrı olmak üzere Uluslararası Koruma Statüsü Sahibi Kimlik Belgesi düzenlenecektir. Ücretsiz olarak size verilecek bu belge, sizin Türkiye’de uluslararası korumadan yararlanan bir kişi olduğunuzu gösterir ve ‘99’ ile başlayan yabancı kimlik numaranızı da içerir. Kimlik belgenizin geçerlilik süresi yetkililer tarafından belirlenerek kimlik belgesine işlenir. Kimlik belgenizin geçerlilik süresi dolduğunda, belgeyi düzenleyen İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne müracaat ederek geçerlilik süresini uzatmanız gerekmektedir. 

Mülteci, şartlı mülteci ve ikincil koruma statülerinden herhangi birinin tarafınıza verilmesi halinde, ülkenizdeki durum düzelmediği veya sizi uzun vadeli yerleşiminiz için kabul edecek başka bir ülke bulunmadığı sürece uluslararası koruma statü sahibi olarak Türkiye’de kalmanıza izin verilecektir. Ayrıca, statü sahibi olarak başta eğitim ve başvurunuzu takip eden bir yol boyunca sağlık olmak üzere çeşitli hak ve hizmetlerden de yararlanmaya devam edebileceksiniz.

Son olarak, uluslararası koruma statüsü sahipleri için kendilerine tayin edilen bir ilde ikamet etme ve düzenli bildirimde bulunma yükümlülükleri getirilebilir. Böyle bir durumda, sizden bu yükümlülüklerinize uymanız beklenecektir.

Başvurunuzla ilgili olumsuz bir karar verilmesi, başvurunuzu değerlendiren makamın üç çeşit uluslararası koruma statüsünden hiçbirinin yararlanma kriterlerini taşımadığınıza kanaat getirmesi anlamına gelir. Hakkınızda verilen bu olumsuz karar, gerekçeleriyle birlikte size ve varsa avukatınıza veya yasal temsilcinize yazılı olarak tebliğ edilir. Karar size tebliğ edilirken bu kararın sonucu, bu karara karşı nasıl itiraz edebileceğiniz ve itiraz süreleriyle ilgili bir bilgilendirme de yapılır.

Hakkınızda verilen karara itiraz etmek istemiyor ve ülkenize geri dönmek istiyorsanız, bunu İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ndeki yetkililerle paylaşabilirsiniz. Yetkililer ülkenize kendi isteğinizle geri dönmeniz için yapmanız gereken işlemlerle ilgili sizi yönlendireceklerdir.

Başvurunuza verilen olumsuz karara itiraz etme süresi ve yolu, başvurunuzun normal ya da hızlandırılmış değerlendirme usullerinden hangisiyle değerlendirildiğine göre farklılık göstermektedir. Hızlandırılmış değerlendirme sonucu verilen olumsuz kararlara nasıl itiraz edildiğine dair bilgiyi ilerleyen kısımda bulabilirsiniz.

Normal usulde yapılan değerlendirme sonucunda uluslararası koruma başvurunuz reddedildiyse, bu karara itiraz etmek için öngörülmüş iki yol vardır. Bunlardan ilki, Uluslararası Koruma Değerlendirme Komisyonu’na başvuruda bulunmaktır. Uluslararası Koruma Değerlendirme Komisyonu bir mahkeme değildir. Bu komisyon, Göç İdaresi Başkanlığı bünyesinde kurulmuş olan ve uluslararası koruma başvuruları hakkında verilen kararlar ile uluslararası koruma başvuru ve statü sahipleri hakkında verilen diğer kararlara karşı itirazları değerlendiren bir organdır. Olumsuz kararın size tebliğ edilmesinden itibaren on gün içerisinde İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne giderek bu komisyona iletilmek üzere bir itiraz dilekçesi verebilirsiniz. Komisyonun itirazınızı on beş gün içinde sonuçlandırması gerekir. Bu süre beş gün daha uzayabilir. Ancak bazı durumlarda komisyonun başvurunuzu sonuçlandırması daha uzun sürebilir. Eğer Uluslararası Koruma Değerlendirme Komisyonu itirazınızı reddederse, bu ret kararından itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvuruda bulunabilirsiniz.

Uluslararası koruma başvurunuza verilen olumsuz karara itiraz etmek için öngörülmüş ikinci yol ise hakkınızda verilen olumsuz kararın size tebliğinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvuruda bulunarak yargısal itiraz sürecini başlatmaktır. Dilerseniz Uluslararası Koruma Değerlendirme Komisyonu’na hiç başvurmadan doğrudan idare mahkemesine başvuruda bulunarak hakkınızda verilen olumsuz karara karşı dava açabilirsiniz. İdare mahkemesinin itiraz başvurunuzla ilgili karar vermesi için herhangi bir süre sınırlaması yoktur. Eğer idare mahkemesinin kararı da olumsuz olursa, bir üst mahkemeye son bir itirazda bulunma hakkınız vardır.

Başvurunuza dair verilen olumsuz karara yasada belirtilen süreler içinde itirazda bulunmazsanız bu olumsuz karar kesinleşir. Türkiye’de yasal olarak kalmanıza gerekçe olabilecek başka sebepler yoksa, olumsuz karara süresi içerisinde itiraz etmeyen kişiler hakkında sınır dışı etme kararı verilir. Bu sebeple, hakkınızda verilen olumsuz karara belirtilen süreler içinde itiraz etmeniz çok önemlidir. Sınır dışı etme kararı ve bu karara karşı itiraz usulleriyle ilgili bilgiyi ilerleyen kısımda bulabilirsiniz.

Benzer bir biçimde, Uluslararası Koruma Değerlendirme Komisyonu’na ve idare mahkemelerine yapacağınız başvurularda avukatlık hizmetlerinden nasıl faydalanabileceğinize dair bilgiyi ilerleyen kısımda bulabilirsiniz.

Yetkili makamlar, aşağıda sayılan durumlarda, uluslararası koruma başvurusunda bulunan kişinin başvurusunu hızlandırılmış bir şekilde değerlendirmeye alabilirler:

  • Başvuru sırasında gerekçelerini sunarken uluslararası korumayı gerektirecek konulara hiç değinmemek,
  • Sahte bilgi ya da yanıltıcı bilgi ve belge kullanarak veya kararı olumsuz etkileyebilecek bilgi ve belgeleri sunmayarak yetkilileri yanlış yönlendirmek,
  • Kimliğinin ya da uyruğunun tespit edilmesini güçleştirmek amacıyla kimlik ya da seyahat belgelerini kötü niyetle imha etmek veya elden çıkarmak
  • Sınır dışı edilmek üzere idari gözetim altında olmak,
  • Sadece, Türkiye’den gönderilmeye yol açacak bir kararın uygulanmasını erteletmek ya da engellemek amacıyla başvuruda bulunmak,
  • Kamu düzeni veya kamu güvenliği açısından tehlike oluşturmak ya da bu nedenlerle Türkiye’den daha önce sınır dışı edilmiş olmak veya
  • Başvurunun geri çekilmiş sayılmasında sonra yeniden başvuruda bulunmak.

 

 

Normal usulden farklı olarak hızlandırılmış usulde değerlendirilmesine karar verilen başvurularda, başvuru tarihinden itibaren üç gün içerisinde bireysel mülakatın yapılması ve mülakat tarihinden itibaren beş gün içerisinde başvuru hakkında bir karara varılması öngörülmüştür. Hızlandırılmış değerlendirme neticesinde başvurunuz hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilebileceği gibi, başvurunuzun hızlandırılmış değerlendirmeden çıkartılarak normal usulle değerlendirilmesine de karar verilebilir.

Uluslararası koruma başvurunuz ister normal usulle ister hızlandırılmış usulle değerlendirilmiş olsun, başvurunuzla ilgili verilen olumsuz karara itiraz etme hakkınız vardır. Ancak normal usulle yapılan değerlendirmeden farklı olarak, hızlandırılmış değerlendirilme sonucunda verilen olumsuz karara karşı Uluslararası Koruma Değerlendirme Komisyonu’na başvuru hakkınız bulunmamaktadır. Bu sebeple, başvurunuzun hızlandırılmış usulde değerlendirilmiş olması ve bu değerlendirme sonucunda hakkınızda olumsuz bir karar verilmesi halinde, bu karara karşı sadece yetkili idare mahkemesine başvuruda bulunabilirsiniz. Mahkeme başvurunuzu, kararın size tebliğ edildiği tarihten itibaren on beş gün içinde yapmanız gerekmektedir.

On beş günlük süre içerisinde yetkili idare mahkemesinde dava açmanız halinde mahkemenin itirazınızla ilgili değerlendirmesi sonuçlanana kadar Türkiye’de kalmanıza izin verilecek, hakkınızda ayrıca bir sınır dışı etme kararı alınmayacaktır. Ancak itiraz başvurusu yaptığınızı İl Göç İdaresi Müdürlüğü yetkililerine bildirmeniz çok önemlidir.

Uluslararası koruma başvuruları normal usulde değerlendirilen kişilerden farklı olarak, idare mahkemesine yaptığınız itirazın olumsuz sonuçlanması halinde bir üst mahkemeye başvurma hakkınız bulunmamaktadır. Bu sebeple başvurunuzla ilgili verilen olumsuz karar kesinleşmiş olacaktır. Bu durumda, Türkiye’de uluslararası korumadan faydalanma kriterlerini taşımadığınız için hakkınızda ayrıca bir sınır dışı etme kararı verilecektir. Bu sınır dışı etme kararına itirazda bulunma hakkınız vardır. Sınır dışı etme kararı ve bu karara karşı itiraz usulleriyle ilgili bilgiyi ilerleyen kısımda bulabilirsiniz.

Hızlandırılmış usulle değerlendirilen uluslararası koruma başvurunuza ilişkin aldığınız olumsuz karara karşı yapacağınız itirazlarda avukatlık hizmetlerinden yararlanabilirsiniz. Avukatlık hizmetlerinden nasıl faydalanabileceğinize dair bilgiyi ilerleyen kısımda bulabilirsiniz.

Yukarıda belirtildiği üzere, İl Göç İdaresi Müdürlüğü veya Göç İdaresi Başkanlığı tarafından uluslararası koruma başvurunuz hakkınızda verilen kararlara karşı belirli süreler içerisinde yetkili mahkemeye başvuruda bulunarak dava açabilirsiniz. Bu başvuruyu isterseniz kendiniz yapabilirsiniz. Ancak, mahkeme başvuruları Türkçe yapılmalıdır ve mahkemenin sizinle kuracağı bütün sözlü ve yazılı iletişim yine Türkçe olacaktır. Ayrıca, dava süreçleri karmaşık ve teknik hukuk bilgisi gerektirmektedir. Dolayısıyla, savunmanızı daha etkili bir şekilde sunabilmek ve herhangi bir hak kaybı yaşamamak için, bir avukat tarafından temsil edilmeniz sizin yararınıza olabilir. Avukatlık hizmetlerinden nasıl faydalanabileceğinize dair bilgiyi internet sitemizin ilgili bölümünde bulabilirsiniz.

Türkiye’deki mevcut yasal düzenlemelere göre, uluslararası koruma başvurunuzla ilgili olumsuz karara yasada belirtilen süreler içinde itiraz etmeniz halinde itirazınızla ilgili nihai karar verilene kadar Türkiye’de kalmaya devam etmenize izin verilecektir. Dolayısıyla itiraz başvurunuzu zamanında yaptıysanız, itirazınızla ilgili karar verilinceye kadar sizin için herhangi bir sınır dışı edilme tehlikesi söz konusu olmayacaktır. Ancak İl Göç İdaresi Müdürlüğü’nün hakkınızda verilen olumsuz karara itiraz ettiğinizden haberdar olması için itiraz başvurusunda bulunduğunuzu İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne bildirmeniz önemlidir.

Eğer başvurunuzun incelenmesi sırasında aşağıdaki değerlendirmelerden biri yapılırsa, yetkili makamlar başvurunuzun “kabul edilemez” olduğuna karar verebilir:

  • Türkiye’ye doğrudan savaş veya zulüm sebebiyle terk etmek zorunda kaldığınız kendi menşe ülkenizden değil, sizin için güvenli sayılabilecek başka bir ülkeden geldiğiniz değerlendirilirse,
  • Türkiye’de daha önce yaptığınız uluslararası koruma başvurunuzla ilgili verilen olumsuz karara ilişkin itiraz yollarını tükettikten sonra yeniden uluslararası koruma talebinde bulunup, bu yeni başvurunuzda daha önce reddedilen başvurunuzdaki gerekçeleri aynen yinelediyseniz,
  • Daha önce durumunuzun beraberinde geldiğiniz aile bireyinizin uluslararası koruma başvuru dosyası içinde değerlendirilmesine onay verdikten (yani, sizin adınıza başvuru yapan aile üyenizin paylaştığından ayrıca bireysel bir başvuru sebebiniz olmadığını belirttikten) sonra, bu aile bireylerinizin başvurusu değerlendirme aşamasındayken ya da reddedildikten sonra kendi adınıza ayrı bir başvuru yapmak istediğiniz, ancak sizin durumunuzu aile bireyinizin durumundan ayıran farklı ve yeni hiçbir gerekçe sunmadığınız değerlendirilirse.

Yetkili makamlar başvurunuzun kabul edilemez olduğuna karar verirse, başvurunuzla ilgili başka bir değerlendirme yapmayacak ve uluslararası koruma dosyanızla ilgili incelemeyi durduracaktır.

Eğer yetkili makamlar sizin güvenli sayılabilecek başka bir ülkeden geldiğinizi değerlendirmişse, sizin Türkiye yerine o ülkenin korumasından yararlanabileceğinize hükmetmiş olur. Bu durumda, sizi o ülkeye geri göndermek için o ülke makamlarına talepte bulunulacaktır. Bu talebe olumlu bir cevap alınırsa, o ülkeye geri gönderilmeniz sağlanacaktır. İlgili işlemler devam ederken Türkiye’de yasal olarak kalmaya devam edebilirsiniz, ancak uluslararası koruma başvuru sahibi olarak değerlendirilmeyecek ve dolayısıyla başvuru sahiplerine sağlanan hak ve hizmetlerden yararlanmanız mümkün olmayacaktır. Eğer sizin için güvenli olacağı değerlendirilen ülke sizi yeniden kabul etmeyi reddederse, o zaman Türkiye’deki uluslararası koruma başvurunuz yeniden işleme alınacak ve başvurunuza ilişkin olumlu ya da olumsuz bir karar verilecektir.

Diğer yandan, eğer yukarıda belirtildiği gibi, durumunuzla ilgili yeni ve farklı gerekçeler öne sürmeden yeni bir uluslararası koruma başvurusu yaptığınız için başvurunuz kabul edilemez sayıldıysa, bu karara itiraz etmemeniz halinde hakkınızda bir sınır dışı etme kararı alınacaktır. Sınır dışı etme kararı ve bu karara karşı itiraz usulleriyle ilgili bilgiyi internet sitemizin ilgili bölümünde bulabilirsiniz.

Hakkınızda verilen kabul edilemez başvuru kararı gerekçeleriyle birlikte size ve varsa avukatınıza veya yasal temsilcinize yazılı olarak tebliğ edilir. Karar size tebliğ edilirken bu kararın sonucu, bu karara karşı nasıl itiraz edebileceğiniz ve itiraz süreleriyle ilgili bir bilgilendirme yapılır.

Bu karara karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde yetkili idare mahkemesine itirazda bulunabilirsiniz. Mahkemenin itirazınızla ilgili on beş gün içinde bir karar vermesi gerekir. İdare mahkemesinin itirazınızla ilgili verdiği karar olumsuz olursa, başvuruda bulunabileceğiniz bir üst mahkeme yoktur. Bu durumda başvurunuzun kabul edilemez olduğuna dair karar kesinleşmiş olur. Yetkili makamlar güvenli sayılan başka bir ülkeye geri gönderilebileceğinizi değerlendirmişse, bunun için gerekli işlemleri başlatır. Durumunuzla ilgili farklı bir gerekçe öne sürmeden aynı başvuruyu tekrarlamanız nedeniyle kabul edilemez başvuru kararı alındıysa, hakkınızda bir sınır dışı etme kararı alınır.

Hakkınızda eğer böyle bir sınır dışı etme kararı verilirse, bu karara karşı da yine bir yargısal itirazda bulunma hakkınız vardır. Sınır dışı etme kararı ve bu karara karşı itiraz usulleriyle ilgili bilgiyi internet siteminizin ilgili bölümünde bulabilirsiniz.

Kabul edilemez başvuru kararına karşı yapacağınız itirazlarda avukatlık hizmetlerinden yararlanabilirsiniz. Avukatlık hizmetlerinden nasıl faydalanabileceğinize dair bilgiyi internet sitemizin ilgili bölümünde bulabilirsiniz.

İkamet etmek üzere size tayin edilen uydu ilinizi izinsiz terk etmeniz, sizden beklenen bildirim yükümlülüğüne mazeret sunmadan uymamanız, bireysel mülakat randevunuza üst üste üç defa gelmemeniz gibi çeşitli durumlarda, İl Göç İdaresi Müdürlüğü uluslararası koruma başvurunuzu takip etme niyetiniz olmadığını değerlendirerek başvurunuzun “geri çekilmiş sayılmasına” karar verebilir. Böyle bir durumda başvurunuza dair bir değerlendirme yapılmayacaktır.

Başvurunuzun geri çekilmiş sayılması size ve varsa avukatınıza veya yasal temsilcinize yazılı olarak tebliğ edilir. Karar size tebliğ edilirken bu kararın sonucu, bu karara karşı nasıl itiraz edebileceğiniz ve itiraz süreleriyle ilgili bir bilgilendirme de yapılır.

Bu karara itiraz etme hakkınız vardır. Başvurunuzun geri çekilmiş sayılması kararının size tebliğ edilmesinden itibaren on gün içerisinde İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne giderek Uluslararası Koruma Değerlendirme Komisyonu’na iletilmek üzere bir itiraz dilekçesi verebilirsiniz. Komisyonun itirazınızı on beş gün içinde sonuçlandırması gerekir. Bu süre beş gün daha uzayabilir. Ancak bazı durumlarda komisyonun başvurunuzu sonuçlandırması daha uzun sürebilir. Eğer Uluslararası Koruma Değerlendirme Komisyonu itirazınızı reddederse, bu ret kararından itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvuruda bulunabilirsiniz.

Hakkınızda verilen başvurunun geri çekilmiş sayılması kararına karşı Uluslararası Koruma Değerlendirme Komisyonu’na hiç başvurmadan doğrudan idare mahkemesine de başvuruda bulunabilirsiniz. Bu başvurunuzu kararın size tebliğ edilmesinden itibaren otuz gün içinde yapmanız gerekmektedir. İdare mahkemesinin itirazınızı sonuçlandırması için bir süre sınırlaması yoktur. Eğer yetkili idare mahkemesine yaptığınız itiraz da olumsuz sonuçlanırsa, bir üst mahkemeye son kez itirazda bulunabilirsiniz.

Başvurunuzun geri çekilmiş sayılmasına dair karara itiraz ederseniz, itirazınızla ilgili süreçler sonuçlanana kadar hakkınızda bir sınır dışı etme kararı alınmayacaktır. Ancak, bu karara karşı yasada belirtilen süreler içerisinde itirazda bulunmazsanız, bu karar kesinleşir ve hakkınızda bir sınır dışı etme kararı alınır. Sınır dışı etme kararı ve bu karara karşı itiraz usulleriyle ilgili bilgiyi internet sitemizin ilgili bölümünde bulabilirsiniz.

Başvurunun geri çekilmiş sayılması kararına karşı yapacağınız itirazlarda avukatlık hizmetlerinden yararlanabilirsiniz. Avukatlık hizmetlerinden nasıl faydalanabileceğinize dair bilgiyi internet sitemizin ilgili bölümünde bulabilirsiniz.

Türkiye’de bulunan yabancılar hakkında, aşağıda sırlanan durumlar sınır dışı etme kararı alınabilir:

  • Uluslararası koruma başvurusu reddedilen, uluslararası korumadan hariçte tutulan, başvurusu kabul edilemez olarak değerlendirilen, başvurusunu geri çeken, başvurusu geri çekilmiş sayılan, uluslararası koruma statüleri sona eren veya iptal edilenlerden haklarında verilen son karardan sonra Türkiye’de kalma hakkı bulunmayanlar,
  • Türkiye’ye yasal giriş veya Türkiye’den yasal çıkış hükümlerini ihlal edenler ya da bu hükümleri ihlale teşebbüs edenler,
  • Türkiye’ye giriş, vize ve ikamet izinleri için yapılan işlemlerde gerçek dışı bilgi ve sahte belge kullananlar,
  • Çalışma izni olmadan çalıştığı tespit edilenler,
  • Türkiye’de bulunduğu süre zarfında geçimini meşru olmayan yollardan sağladığı tespit edilenler,
  • Vize veya vize muafiyeti süresini on günden fazla aşanlar veya vizesi iptal edilenler,
  • İkamet izinleri iptal edilenler, ikamet izni bulunup da süresinin sona ermesinden itibaren kabul edilebilir gerekçesi olmadan ikamet izni süresini on günden fazla ihlal edenler,
  • Kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturduğu değerlendirilenler,
  • Terör örgütü yöneticisi, üyesi, destekleyicisi veya çıkar amaçlı suç örgütü yöneticisi, üyesi veya destekleyicisi olanlar.

Sınır dışı etme kararı size veya yasal temsilcinize ya da avukatınıza yazılı olarak tebliğ edilir. Karar size tebliğ edilirken bu kararın sonucu, bu karara karşı nasıl itiraz edebileceğiniz ve itiraz süreleriyle ilgili bir bilgilendirme yapılır. İhtiyaç olması halinde bu bilgilendirme esnasında tercüman desteğinden faydalanabilirsiniz.

Eğer hakkınızda bir sınır dışı etme kararı verilirse, bu karara itiraz etmek için yedi gün içerisinde yetkili idare mahkemesine başvuruda bulunabilirsiniz. Sınır dışı etme kararına süresi içinde itiraz etmeniz durumunda, mahkeme itirazınızı inceleyip bir karar verinceye kadar sınır dışı işlemleriniz yürütülmeyecektir. Bir diğer ifadeyle, sınır dışı etme kararına karşı mahkemeye yapılan itiraz, sınır dışı etme işlemlerini askıya alır ve hakkınızda nihai bir karar verilinceye kadar Türkiye’de kalmaya devam edebilirsiniz. 

Sınır dışı etme kararına karşı yapacağınız itirazlarda avukatlık hizmetlerinden yararlanabilirsiniz. Avukatlık hizmetlerinden nasıl faydalanabileceğinize dair bilgiyi internet sitemizin ilgili bölümünde bulabilirsiniz.

Daha önce Türkiye’de yaptığınız uluslararası koruma başvurusu reddedilmiş ve hakkınızda sınır dışı kararı alınmış olsa dahi, kişisel durumunuzda ya da ülkenizdeki genel durumda yeni gelişmeler varsa ve bu yüzden ülkenize geri gönderilmeniz halinde ciddi zarar göreceğinizi düşünüyorsanız yeniden uluslararası koruma talebinde bulunabilirsiniz.

Ancak İl Göç İdaresi Müdürlüğü yetkilileri daha önce reddedilen başvurunuzu aynen tekrarladığınızı, durumuzun yeniden ele alınmasını gerektiren herhangi bir yeni gelişme ya da bilgi olmadığını değerlendirirse hakkınızda kabul edilemez başvuru kararı verebilir.  Bu durumda yeni başvurunuzla ilgili herhangi bir işlem yapılmayacak, daha önceki hukuki durumunuz aynen devam edecektir. Kabul edilemez başvuru kararı ve bu karara karşı itiraz yolları ile ilgili daha ayrıntılı bilgi için ilgili bölüme bakabilirsiniz.

Eğer yetkililer yeni talebinize ilişkin sunduğunuz bilgi ve belgelere bakarak durumuzun yeniden ele alınması gerektiğini değerlendirirse, yeni başvurunuz işleme konacaktır. Böyle durumlarda kişilerin yeni uluslararası koruma başvuruları genellikle hızlandırılmış usulde incelenmektedir. Hızlandırılmış usulle ilgili daha ayrıntılı bilgi için ilgili bölüme bakabilirsiniz.

Daha önce Türkiye’de uluslararası koruma başvurusu yapmış, ancak sonra vazgeçip ülkesine dönen kişilerin Türkiye’ye tekrar gelip yeniden uluslararası koruma başvurusu yapması mümkündür.

Bu durumda, başvuru esnasında yetkililere yeniden Türkiye’ye dönmenize sebep olan gelişmeleri, niçin artık ülkenizde kendinizi güvende hissetmediğinizi, ülkenizdeki veya sizin özel durumunuzdaki yeni gelişmeleri açıklamanız gerekir. Çünkü daha önce yaptığınız uluslararası koruma başvurusundan vazgeçip kendi isteğinizle ülkenize dönmüş olmanız, ülkenizde herhangi bir güvenlik problemi ya da başka ciddi sorunlarınız olmadığının işareti olarak görülecektir.

Yetkililer başvurunuzda yeniden ele alınmasını gerektiren herhangi bir yeni gelişme ya da bilgi olmadığını değerlendirirse kabul edilemez başvuru kararı verebilir. Bu durumda yeni başvurunuzla ilgili herhangi bir işlem yapılmayacaktır. Kabul edilemez başvuru kararı ve bu karara karşı itiraz yolları ile ilgili daha ayrıntılı bilgi için ilgili bölüme bakabilirsiniz.

Eğer yetkililer yeni talebinize ilişkin sunduğunuz bilgi ve belgelere bakarak durumuzda yeniden ele alınmasını gerektiren yeni gelişmeler olabileceğini değerlendirirse yeni başvurunuz işleme konacaktır. Böyle durumlarda kişilerin yeni uluslararası koruma başvuruları genellikle hızlandırılmış usulde incelenmektedir. Hızlandırılmış usulle ilgili daha ayrıntılı bilgi için ilgili bölüme bakabilirsiniz.

Sınır dışı etme amacıyla idari gözetim altında bulunan kişilerin uluslararası koruma başvurusu yapma hakları vardır. Eğer ülkenize geri gönderilmeniz ya da sınır dışı edilmeniz durumunda ciddi bir zarar göreceğinize inanıyorsanız ve durumunuzun Türkiye’de uluslararası korumadan yararlanma kriterlerine uyduğunu düşünüyorsanız, uluslararası koruma talebinde bulunabilirsiniz. Bu durumda, talebinizi tutulduğunuz yerdeki görevlilerle paylaşabilirsiniz. Böyle bir talebiniz olduğunda başvurunuzun en kısa sürede işleme konması gerekmektedir.

İdari gözetim altında tutulduğunuz ilin barosunu arayarak destek talebinde bulunabilir veya Mülteci Hakları Merkezi’nin +90 507 218 62 85 numaralı İdari Gözetim Destek Hattı’nı arayarak daha ayrıntılı bilgi alabilirsiniz.

Yetkili makamlar belirli durumlarda uluslararası koruma başvurusu yapan ve başvurusu inceleme aşamasında olan kişileri idari gözetim altında tutmaya karar verebilir. Mevcut yasal düzenlemeler uyarınca, uluslararası koruma başvuru sahibinin idari gözetimi otuz günü geçmemektedir.

Eğer başvurunuz incelenirken idari gözetim altında kalmaya itirazınız varsa, yetkili Sulh Ceza Hakimliği’ne itiraz edebilirsiniz. Sulh Ceza Hakimliği’nin itirazınızı beş gün içinde sonuçlandırması gerekir.

Uluslararası koruma başvurunuzun alınmasına rağmen idari gözetimde tutulmanıza karar verilmişse, bu uygulamanın yasada gösterilen gerekçelerle uyumlu olup olmadığı, serbest bırakılmanızı gerektirecek hukuki sebepler bulunup bulunmadığı konularında bir avukata danışmanız faydalı olacaktır. Mülteci Hakları Merkezi’nin +90 507 218 62 85 numaralı İdari Gözetim Destek Hattı’nı arayarak daha ayrıntılı bilgi alabilirsiniz.

2018 yılının Eylül ayından önce, Türkiye’de sığınma arayan kişiler hem İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne hem de Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne (BMMYK) iki ayrı başvuru yapıyordu. Ancak, 2018 yılı Eylül ayından itibaren, BMMYK sığınma başvurularının alınması ve değerlendirilmesine ilişkin tüm işlemleri Göç İdaresi Başkanlığı’na devretmiştir ve bu sebeple kayıt işlemlerini sona erdirmiştir. Dolayısıyla, BMMYK Türkiye Ofisi’ne ayrı bir başvuruda bulunmanız gerekmemektedir.

2018 yılının Eylül ayından itibaren BMMYK sığınma başvurularının alınması ve değerlendirilmesine ilişkin tüm işlemleri Göç İdaresi Başkanlığı’na devretmiştir. Dolayısıyla, bu tarihten önce BMMYK Türkiye Ofisi’ne başvuruda bulunarak kayıt işlemlerini tamamlamış olsanız bile, BMMYK, sığınma başvurunuza ilişkin ayrı bir değerlendirme yapmayacaktır. Ancak, BMMYK Türkiye Ofisi Türkiye’deki sığınmacı ve mültecilerin üçüncü ülkelere yerleştirilmesi için Türkiye makamlarıyla işbirliği içinde çalışmaya devam etmektedir.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Türkiye Ofisi, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından uluslararası koruma statüsü verilmiş ve çok hassas durumda olduğu tespit edilmiş kişileri üçüncü ülkelere yerleştirmek için gayret göstermektedir. Üçüncü ülkelere yerleştirme sürecinde BMMYK, İl Göç İdaresi Müdürlükleri ve Göç İdaresi Başkanlığı ile işbirliği içerisinde çalışmaktadır.

Sığınmacıların hâlihazırda sığınmış bulundukları ülkeden başka bir ülke tarafından uzun vadeli yerleşmek üzere kabul edilmeleri bir hak değildir. Dünyada başta Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Avustralya olmak üzere az sayıda ülke her sene Türkiye gibi ilk sığınma ülkelerinde bulunan belirli sayıda sığınmacıyı uzun vadeli yerleşmek üzere ülkelerine kabul etmek için taahhütte bulunmaktadır. Ancak dünyadaki mülteci nüfusu, bu az sayıda yerleştirme ülkesinin BMMYK’yla paylaştığı sınırlı sayıdaki yerleştirme kotalarının çok üzerindedir. Bu yüzden BMMYK, Türkiye ve başka ülkelerdeki sığınmacılar arasından, özellikle hassas durumda olduğunu tespit ettikleri sığınmacıları bu yerleştirme ülkelerine yönlendirmeye çalışmaktadır. Bununla beraber, yerleştirme ülkeleri de kabul edecekleri mültecileri belirlerken bazı uyruklara ya da bazı hassas gruplara öncelik vermekte ve BMMYK’dan kendilerine yerleştirme dosyaları sunarken bu öncelikleri dikkate almasını beklemektedir.

Son yıllarda Türkiye’ye sığınan kişilerin sayısında büyük bir artış olmuştur. Buna karşılık, yerleştirme ülkelerinin BMMYK Türkiye Ofisi’ne her yıl sağladıkları kotalar sınırlıdır. Bu yüzden BMMYK’nın Türkiye’de bulunan sığınmacılardan çok azına bir yerleştirme ülkesi bulabilmesi mümkün olmaktadır. Bugün Türkiye’de bulunan sığınmacıların çoğunun BMMYK aracılığıyla başka ülkelere yerleştirilmesi muhtemelen hiç mümkün olmayacaktır. Bu yüzden, mutlaka BMMYK aracılığıyla Türkiye’den başka bir ülkeye yerleştirilebileceğiniz yönünde bir beklentiye girmemeniz gerekir.

Dolayısıyla, Türkiye makamları nezdinde yaptığınız uluslararası koruma başvurusu son derece önemlidir. Eğer bu başvuru olumlu sonuçlandıysa, uzun vadeli yerleşecek başka bir ülke bulamasanız da Türkiye’de kalmaya ve bazı temel hak ve hizmetlerden yararlanmaya devam edebileceksiniz.

Türkiye, mevcut yasal mevzuat doğrultusunda, uluslararası koruma başvurusu olumlu sonuçlanan sığınmacılara uzun vadede vatandaşlık hakkı tanımamaktadır. Ancak, eğer uzun vadeli yerleşebileceğiniz başka bir ülke bulmanız mümkün olmazsa uluslararası koruma statüsü sahibi olarak yasal biçimde Türkiye’de yaşamaya devam edebilirsiniz.

Bununla beraber, kişilerin farklı özel durumları olabilmektedir. Bu sebeple, bireysel durumunuzla ilgili daha detaylı bilgi almak için İl Göç İdaresi Müdürlüklerine veya bir avukata danışmanızı tavsiye ederiz.

Başka bir ülkede yaşayan yakın bir aile bireyiniz varsa, o yakın aile bireyinizin yaşadığı ülkedeki yasal statüsü ve buna bağlı olarak aile birleşimi hakkı çerçevesinde o ülkeye kabul edilmeniz mümkün olabilir. Bunun için bir aile birleşimi başvurusu yapmanız gerekir. Aile birleşimi başvurularının koşulları ve usulleri ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir. Bazı ülkeler bu başvuruyu kendi ülkelerinde yaşayan aile bireyinin yapmasını talep ederken bazı ülkeler ise sizin (yani, Türkiye’de bulunan aile bireyinin) o ülkenin Türkiye’deki elçilik veya konsolosluklarına başvuruda bulunmasını istemektedir.

Aile birleşimi başvurularıyla ilgili kararları o ülkenin makamları verir. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin ya da Göç İdaresi Başkanlığı’nın ilgili ülke makamlarının yapacakları değerlendirmelere herhangi bir etkisi yoktur.

Türkiye’deki mevzuat uyarınca, uluslararası koruma başvurunuz olumlu sonuçlanır ve size mülteci veya ikincil koruma statülerinden biri tanınırsa, Türkiye dışında bulunan eşinizin, ergin olmayan çocuklarınızın ve/veya ergin olan ama çeşitli sebeplerden anne-babaya bağımlı sayılan çocuklarınızın aile ikamet izni çerçevesinde yasal olarak Türkiye’ye gelmelerine izin verilmesini talep edebilirsiniz. Böyle bir talebiniz varsa, İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne müracaat ederek daha fazla bilgi alabilirsiniz.

Uluslararası hukuka göre bir ülkede sığınma başvurusu yapmak için o ülkenin sınırlarına kadar ulaşmış olmanız gerekir. Eğer ülkenizi savaş veya zulüm sebebiyle terk ettiyseniz ve şu anda Türkiye’de bulunuyorsanız, sizin uluslararası koruma başvurunuzu almak ve değerlendirmek Türkiye Devleti’nin sorumluluğudur.

Şu an için, Türkiye’de bulunan sığınmacıların yasal yollardan başka bir ülkeye kabul edilebilmelerini sağlayan başlıca mekanizma Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) aracılığıyla yürütülen yerleştirme prosedürüdür. Ancak yerleştirme prosedürü bir ülkeye iltica etmekten farklıdır. Savaş veya zulüm sebeplerinden ötürü ülkesini terk etmek zorunda kalmış bir kişi olarak Türkiye’ye yasal olarak sığınma hakkınız vardır. Oysa Türkiye’den BMMYK aracılığıyla belirli sayıda mülteci kabul eden ülkelerin sizi kabul etme yükümlülüğü yoktur.

Bunun dışında, bazı ülkeler, sadece çok istisnai durumlarda, Türkiye’de sığınmacı olarak bulunan kişilere çeşitli gerekçelerle vize vererek o ülkeye seyahat etmelerine imkân sağlayabilmektedir. Seyahat etmek istediğiniz ülkenin konsolosluklarıyla irtibata geçerek daha detaylı bilgi alabilirsiniz.

İlgili yasal mevzuat uyarınca, uluslararası koruma başvurusu, başvuru sahibi tarafından bizzat yapılmalıdır. Dolayısıyla, sizi temsil eden bir avukat, sizin adınıza başvuruda bulunamaz. Ancak bunun dışındaki bütün iş ve işlemlerle ilgili olarak bir avukat tarafından temsil edilebilirsiniz. Örneğin, uluslararası koruma başvurunuz kapsamındaki mülakatınıza hazırlanırken bir avukattan danışmanlık alabilirsiniz. Talep etmeniz halinde avukatınız bu mülakata sizinle birlikte katılabilir. Hakkınızda verilebilecek olumsuz kararlara karşı Uluslararası Koruma Değerlendirme Komisyonu’na yapacağınız başvuruda ya da idare mahkemesinde açacağınız davada avukatınız sizi temsil edebilir ve sizin adınıza bu işlemleri yürütebilir. Sizi temsil edecek avukatın avukatlık ücretini ve bu işlemler sırasında yapılacak çeşitli harcamaları sizin karşılamanız gerekmektedir.

Türkiye’de avukatlık hizmetlerinden yararlanma ihtiyacı olan ancak hem kendisinin hem de ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin avukatlık ücretini ve yargılama giderlerini karşılayamayan kişiler için adli yardım hizmetleri bulunmaktadır. Türkiye’de adli yardım hizmeti barolar aracılığıyla sağlanmaktadır. Baro, bir il veya bölgedeki avukatların bağlı olduğu meslek kuruluşudur. Her baro bünyesinde, avukatlık ücretini ve yargılama giderlerini karşılama olanağı bulunmayan kişilerin avukatlık hizmetlerinden yararlanabilmesini sağlamak amacıyla kurulmuş Adli Yardım Bürosu bulunur. Türkiye’de bulunan sığınmacılar da Adli Yardım Bürolarının sağladığı hizmetlerden faydalanabilirler.

Eğer avukatlık hizmetlerini karşılayamayacak durumdaysanız, bulunduğunuz ildeki baroya giderek hukuki destek ve danışmanlık talebinde bulunabilirsiniz.

Adli yardım hizmetinden faydalanabilmeniz için öncelikle halihazırda bir avukat tarafından temsil edilmiyor olmanız gerekmektedir. Eğer bir avukat tarafından temsil ediliyorsanız adli yardımdan faydalanmanız mümkün olmayacaktır.   

Adli yardım talebinde bulunduğunuz baro, ilk olarak maddi durum değerlendirmesi yapacaktır. Başvuruda bulunduğunuz baro sizden bu amaçla adınıza kayıtlı bir mal bulunup bulunmadığının tespit edilmesi amacıyla çeşitli resmi dairelerden alınabilecek belgeleri ya da muhtarlık tarafından verilebilecek fakirlik belgesi gibi diğer belgeleri talep edebilir. Barodaki görevliler ayrıca adli yardım talebinizin haklılığı konusunda da bir değerlendirme yapacaktır. Bu iki şartın birlikte karşılanması halinde adli yardım talebiniz kabul edilebilir.

Adli yardım talebiyle ilgili sorularınız için bulunduğunuz ildeki baronun adli yardım bürosuna başvurabilir, kurumumuz Mülteci Hakları Merkezi’ne ya da diğer sivil toplum kuruluşlarına ulaşarak daha fazla bilgi alabilirsiniz.

Bu internet sitesi çerez kullanmaktadır. Devam ederseniz çerezleri kabul ettiğiniz varsayılacaktır.”